Her birey davasını tek başına kendisi takip edebilir. Bu davanın hukuk ya da ceza davası olması önem arz etmemektedir. Ancak, mahkeme işleri ve davaların, uzmanlık ve hukuki bilgi gerektirmesi nedeniyle avukatlar tarafından yürütülmesi ve takip edilmesi, kişiler için çok daha yararına olacaktır. Ancak değinildiği gibi, kişilerin davalarını avukat ile takip ettirme zorunluluğu bulunmamakta, taraflar davalarını kendileri de takip edebilmektedir.
Ancak soruşturma ve kovuşturma aşamasında, şüpheli veya sanığa kendisine bir müdafii yani avukat seçmesi istenir. Eğer kişi müdafisinin olmasını ister, ancak avukat seçecek durumda olmaz ise, kendisine ücreti devlet tarafından karşılanmak üzere, halk arasında cmk avukatı, baro avukatı ya da devlet avukatı olarak adlandırılan bir avukat atanır.
Ancak bazı durumlarda kişinin isteğine bakılmaksızın, eğer kişinin kendi özel avukatı yok ise, re’sen avukat ataması yapılır. Çünkü bu istisnai hallerde, avukat bulunmadan ifade alınması, yargılama yapılması gibi ceza hukukuna ilişkin bir işlem yapılması mümkün değildir.
Kişinin isteğine bakılmaksızın re’sen avukat ataması yapılan durumlar:
- şüpheli veya sanık 18 yaşını doldurmamış çocuk ise,
- şüpheli veya sanık kendisini savunamayacak derecede malûl veya sağır ve dilsiz ise,
- alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda,
kişinin istemi aranmaksızın avukat atanır.
Getirilen düzenleme ile görüldüğü gibi, belirtilen şartlarda kişilerin yargılamalardaki haklarının savunulabilmesi için avukatın bulunması zorunlu hale getirilmiştir. Yaşı küçükler, kendisini ifade edemeyecek durumda olanlar ve belli bir ceza sınırının üstünde kalan suçlara ilişkin yargılamalarda, avukat olmadan herhangi bir işlem yapılamamaktadır. Kanun koyucu sayılan bu hallerde olan durumlarda, kişilerin hakkını korumayı amaçlamıştır. Bu haller dışında kalan durumlarda da aslında kişilerin bir avukattan hukuki yardım alması gerekmektedir.
Sayılan hallerde kişinin kendisinin özel bir avukatı bulunmuyorsa, mahkemece kişiye sorulmadan bir avukat ataması yapılır. Atanan bu avukatın ücreti devlet tarafından karşılanmakta olup, yargılama gideri olarak kabul edildiğinden, kovuşturma sonucunda sanığın ceza alması halinde, sanığa yükletilmektedir. Belirtilen hallerde görev yapması zorunlu olan avukat için zorunlu müdafi terimi kullanılmaktadır.
Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının talebi üzerine görevlendirilen müdafi veya vekil azledilemez.
Zorunlu müdafinin - baro avukatının görev süresi
Baro tarafından atanan avukatın görevi, görev yaptığı aşamaya göre değişiklik gösterir.
- Soruşturma evresinde; kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi, yetkisizlik veya görevsizlik kararı, kamu davası açılması hâlinde ise iddianamenin kabulü kararı verilmesi,
- Kovuşturma evresinde; yargılamanın yapıldığı il veya ilçe dışında yargılamayı gerektirir görevsizlik veya yetkisizlik kararı, esasa ilişkin hükmün kesinleşmesi ya da davanın nakline karar verilmesi,
- Müdafi, vekil veya kendisine müdafi ya da vekil görevlendirilen kişinin ölmesi,
- Kişinin kendisine bir müdafi veya vekil seçmesi,
hâllerinde sona erer.