Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

        Gerekli şartların varlığı halinde, yargılama sonucu sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün, belirli bir süre sonuç doğurmaması anlamına gelmektedir. Diğer bir deyişle, verilen mahkumiyet kararının belli süreler içinde infaz edilmemesi, beklemeye alınmasıdır. Sanık hakkında verilen mahkumiyet kararı askıya alınarak, gerekli şartlar dahilinde bekletilir ve cezanın uygulanmasına geçilmez. Denetim süresi içinde sanığın şartlara uyması halinde, açıklanması geri bırakılan hükme esas dosya hakkında, sanığın talebi ile düşme kararı verilir.





Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararının Şartları

Sonuç ceza

        Sanığın yargılandığı suça ilişkin mahkemece verilen sonuç ceza 2 yıl veya daha az hapis ya da adli para cezası olmalıdır. Sanık hakkında uygulanan kanun maddesinde suç için düzenlenen en düşük cezanın 2 yılın üstündeki bir ceza olması önemli değildir. Önemli olan, sanık hakkında verilen sonuç cezadır. Diğer bir deyişle, sanık hakkında uygulanan kanun maddesindeki cezaya ilişkin artırım ve indirim sebepleri olabilir. Bu artırım ve indirimler uygulandıktan sonra sonuç olarak sanığın aldığı cezanın 2 yıl veya daha az hapis ya da adli para cezası olması gerekir.

        Bu anlatıma örnek vermek gerekirse, TCK’nın 142. maddesinde nitelikli hırsızlık başlığı altında düzenlenen ve asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren, “adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında", hırsızlık suçunun cezası 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıdır. Görüldüğü gibi suçun cezası 2 yıldan fazladır. Ancak, söz konusu suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde, verilecek cezada indirim yapılmaktadır. Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan 3 yıl hapis cezası verilip, bunun üzerinden suça teşebbüs hükümleri gereğince indirim yapılması halinde, sanığa verilen sonuç ceza 2 yılın altında bir ceza olacaktır. Bu durumda, diğer şartların da sağlanması halinde, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir.

Kasıtlı suçtan sabıka olmamalı

        Sanığın önceden kasıtlı bir suçtan dolayı ceza almamış olması gerekir. Sanık önceden başka bir suçtan dolayı yargılanmış olabilir ya da daha önce hiç mahkemelik bir işi olmamış olabilir. Burada önemli olan nokta, sanığın daha önce kasıtlı herhangi bir suçtan dolayı sabıkasının olmaması gerektiğidir. Öncesinde yargılanmış ve beraat etmiş olabilir, hakkında soruşturma başlatılmış ve takipsizlik kararı verilmiş olabilir ve hatta taksirli bir suçtan dolayı sabıkası da olabilir. Taksirli bir suçtan dolayı sanığın sabıkasının olması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel değildir. Öncesinden sanığın kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olmaması yeterlidir.

Suç işlemeyeceği kanaati

        Yapılan yargılama sırasında, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, sanığın bir daha suç işleyip işlemeyeceği yönünde mahkemece bir kanaate varılmalıdır. Sanığın yargılandığı suça ilişkin pişmanlık duyması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin diğer bir şartı olan zararın sanık tarafından giderilmesi gibi birden fazla hususun değerlendirilmesi ile mahkemece sanık hakkında bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaate ulaşılması gereklidir.

Zarar giderimi

        Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. İşlenen suç sebebiyle bir zarar meydana gelmemişse, o olayda bu şart aranmayacaktır.

Sanığın kabul etmesi 

        Belki de en önemli şart, sanığın hakkında bu kararın verilmesini kabul etmesi hususudur. Sanığın ifadesi alınırken, mahkemece hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul edip etmediği sorulmak zorundadır. Sanık hakkında bu kararın verilmesini kabul etmezse, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.

        Yukarıda sayılan şartların yerine getirilmiş olması ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sonuçları

        Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sonuç doğurmaz. Yapılan yargılamada sanığın suçu işlediğinin sabit olması durumunda, sanık cezalandırılır, ancak şartları oluşmuşsa hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Verilen kararın açıklanması geri bırakıldığı için, ceza hükmü infaz edilmez, uygulanmaz. Sanık 5 yıl süre ile denetime tabii tutulur. Suça sürüklenen çocuklar açısından bu süre 3 yıldır. Denetimden kasıt, denetimli serbestlik kurumu değildir. Sanığın beş yıl, suça sürüklenen çocuklar açısından üç yıl süre ile kasıtlı yeni bir suç işlememesi anlamına gelmektedir. Ancak, bundan ayrı olarak mahkemece süresi bir yıldan fazla olmamak üzere denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilebilir. Bu sürelerde sanığın kasten yeni bir suç işlememesi halinde, açıklanması geri bırakılan dosya hükmü hakkında düşme kararı verilir.

        Diğer bir deyişle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı; sanığın suçu işlediğinin sabit olduğu, hakkında ceza verildiği, ancak verilen bu cezanın 5 yıl süre ile uygulanmadığı, cezanın uygulanmasının askıya alındığı, sanığın beş yıllık sürede kasten yeni bir suç işlememesi halinde askıda bekleyen ceza hükmünün ortadan kaldırılacağı, suç işlemesi halinde açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağı ve cezanın infaz aşamasında geçeceği anlamına gelmektedir.

        Beş yıllık denetim süresi içerisinde taksirle bir suç işlenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının gündeme gelmesine neden olmayacaktır. Belirtilen süre içerisinde kasten bir suç işlenmesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ceza hükmü açıklanacaktır. Aslında denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesinden kasıt, kasten işlenen yeni suçtan dolayı kesinleşmiş ceza almaktır. Yani, sanık hakkında denetim süresi içerisinde kasten bir suç işlediği iddiası ile soruşturma ve kovuşturma yapılması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını etkileyecek bir durum değildir. Kasten işlenen yeni bir suç nedeniyle sanığın aldığı cezanın kesinleşmesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren mahkemeye ihbarda bulunularak, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyerek ceza aldığı bildirilir.

        Sanığın denetim süresi içerisinde kasten işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş ceza alması durumunda, suç tarihinin beş yıllık süre içinde olması gerekir. Beş yıllık denetim süresinin başlangıcı da sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihtir. Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmeden, yani denetim süresi başlamadan önce kasıtlı bir suçtan dolayı ceza alınması halinde, verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını ortadan kaldırmaz. Hatta şartları varsa bu suç açısından da ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını hangi mahkeme verir?

        Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıağır ceza mahkemesi ya da asliye ceza mahkemesi verebilir. Burada önemli olan nokta, sanığın hangi mahkemede yargılandığıdır. Kovuşturma evresi hukukumuzda ağır ceza mahkemesi ve asliye ceza mahkemesi tarafından yürütülür. Sulh ceza hakimliği, soruşturma evresinde görevli bir mahkemedir. 

        On yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda görevli mahkeme, ağır ceza mahkemesi ve bunun dışında kalan suçlarda görevli mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir. Genel olarak, on yıldan az hapis cezası gerektiren suçlara bakmakla görevli asliye ceza mahkemesi kararlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği görülmektedir. Çünkü, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının şartlarından biri, sonuç cezanın 2 yıl veya daha az hapis ya da adli para cezası olması gerektiğindendir. Ancak, ağır ceza mahkemesi tarafından da bu kararın verilmesi mümkündür. Dosya kapsamında birden fazla suç olması ve bu suçlardan en az birinin ağır ceza mahkemesinin görev alanına görmesi halinde, o dosya ağır ceza mahkemesi tarafından kovuşturulur. Örnek vermek gerekirse, gasp suçu ağır ceza mahkemesinde görülebilen bir suçtur. Gasp suçunun yanında asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren hakaret suçu da işlenmişse, her bir suç için ayrı dosya açılmayacak, dosya bir bütün olarak ele alınacak olmasından ve gasp suçu nedeniyle yargılamanın ağır ceza mahkemesinde yapılması gerektiğinden, hakaret suçu açısından da yargılama ağır ceza mahkemesinde yapılacaktır. Bunun gibi bir durumda da aslında görevi on yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçları kovuşturmak olan ağır ceza mahkemesi tarafından hakaret suçu yönünden de ceza verilecek ve şartları oluşmuşsa ağır ceza mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilecektir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sabıkaya işler mi ?

        Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, aslında sanığa verilen ikinci bir şanstır. Yukarıda sayılan şartların varlığı halinde, sanığa yeni bir şans verilmektedir. Denetim süresi içerisinde askıda olduğunu ifade ettiğimiz hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, sabıka kaydına işlenmez. Adli sicilde diğer cezaların işlendiği alandan ayrı bir yerde kayıt altına alınır. Cumhuriyet savcısı ve hakimler dışında, hiç kimse bu kaydı göremez. Dolayısıyla, vatandaş tarafından adli sicil kaydı alınması durumunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı görülmeyecektir. Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmemesi halinde, sanığın başvurusu üzerine mahkemece verilen düşme kararı ile adli sicilde ayrı yerde tutulan ve sadece cumhuriyet savcısı ve hakimlerin görebildiği kayıt da silinir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile hapis cezasının ertelenmesinin farkı

        Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, denetim süresi boyunca sonuç doğurmayan ve denetim süresince kasıtlı yeni bir suçun işlenmemesi halinde ortadan kalkan bir ceza hukuku kurumudur.

           Ancak hapis cezasının ertelenmesi, sanığın yapılan yargılaması sonucunda aldığı cezayı, cezaevine girmeden denetimli serbestlik tedbiri ile infaz ettiği bir ceza hukuku kurumudur.

           Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında infaz edilen herhangi bir ceza bulunmamakta, denetim süresi sonunda düşme kararı verilerek dosya ortadan kaldırılmakta ve sabıka kaydına kayıt yapılmamakta iken ertelemede verilen ceza infaz edilmekte, ancak bu ceza cezaevinde değil de denetimli serbestlik adı altında dışarıda infaz edilmekte ve suç sabıka kaydına işlenmektedir.

          Her iki ceza hukuku kurumu da sanık lehine olmakla birlikte, ikisi arasında sanık lehine olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilecek bir dosyada erteleme kararı verilmemesi gerekmektedir.